Sevgili okuyucularım, Ramazan ayı yaklaşırken her sene olduğu gibi "Hocam, ben oruç tutabilir miyim?" sorusu ile karşılaşıyoruz. Oruç tutmak bedenimizi ve ruhumuzu nasıl etkiliyor? Gündüzleri belli bir süre yemek yemeyip ve su içmemek, sigara içmemek nasıl bir değişikliklere neden oluyor? Öncelikle şunu söylemek isterim: Belli ciddi tanılarla kronik hastalıklardan muzdarip olan insanlar tıbbi yönden oruç tutması sakıncalıdır. Örneğin bir diyabet hastası (şeker hastası) oruç tutmamalı. Kan şekeri çok düşebilir veya iftar sonrası çok yükselebildiği için diyabet ilaçlarını ayarlamak zor olacaktır. Diyabet komplikasyonlarının önüne geçmek için bu grup insanlara oruç tutmamalısın diyoruz. Diğer bir hastalık grubu kalp yetmezliği veya böbrek yetmezliği olan hastalar. Bu insanlar uzun süre susuz veya ilaçsız kaldığında ciddi sağlık sorunları ortaya çıkıyor. Böbrek hastaları kötüleşip diyalize doğru giderken kalp hastaları dekompanse olabilir, yani raydan çıkar ve nefes darlığı ve/veya ödemlerle uğraşmaya başlarlar. İleri yaşda olan insanların ne derece organ yetmezliği olup olmadığına dair bir muayeneden geçmelerini öneriyoruz. Sonuç da ileri yaş grubunda tanısı konulmamış bir sağlık sorunu olma ihtimali yüksek. Bu durumları göz önünde bulundurarak eski bir Kalp bypass Operasyonu veya Kalp Kapak operasyonu geçirmiş bir insana hemen oruç tutmasını yasaklamıyoruz. Diyabet ve organ yetmezliği durumu yoksa kullandığı ilaç türünü ve sayısını sahur ve iftara göre düzenleyerek birçok insana oruç tutmasına izin verebiliyoruz. Burada operasyon tarihini 3 ay geçmiş olması önemli. Taze bir operasyon söz konusu ise (OP üzerinden 3 ay geçmemiş ise) oruç tutmak sakıncalı olduğunu belirtmek gerekiyor. Bypass operasyonu geçirmiş olmak, stent takılmasına göre farklı olduğunu da belirtmek isterim. Bypass damarları doğal greft olduğundan, stente göre daha uzun ömürlü olduğunu biliyoruz. Bu durum defalarca ilimsel yayınlarla kanıtlanmıştır. Stent ile tedavi görmüş hastalar mutlaka stentini takan Kardiyoloji uzmanı ile istişare ederek oruç tutma konusunda karar vermeleri uygundur. Stent, MI sonrası takıldıysa (kalp krizi geçirdikten sonra) durum daha kritik olduğunu düşünerek oruç tutmak sakıncalı olduğunu söyleyebiliriz. Stent stabil bir hastada (EF si normal hastada) elektif şartlarda takıldı ise ve üzerinden 3 ay geçti ise oruç tutmakta bir sakınca yoktur. Tabi ki, diğer yandaş hastalıkları da dikkate almak gerekiyor. Emin değilseniz, kendi doktorunuza danışmakta fayda var. Gelelim oruç tutmanın faydalarına: Ramazan ayı kış gününe denk geldiğinde oruç tutma süresi 12 ve 14 saat arası sürüyor. Bu sürede oruç tuttuğumuzda enerji depolarımızdaki Glikojen belli bir süre sonra tüketilmiş oluyor ve metabolizmamız yağ yakmaya başlıyor. Bu duruma Lipoliz diyoruz. Lipoliz denilen yağ yakma bir biyokimyasal işlev olduğu gibi bu bu organik yağ parçalarından metabolizmamız tekrar Glukoz, yani şeker üretebiliyor. Bu metabolik değişime (Lipolize) normal hayatta alışkın olmadığımız için bu dönemde biraz yorgunluk ve halsizlik hissedebiliriz. Yalnız, metabolizmamızı bu duruma alıştırmak birkaç gün sürüyor. Sonrasında, doğal hale geliyor ve uzun süre, saatlerce normal yaşayabiliyoruz. Kan şekerimiz düşer diye korkmamız yanlış. Diyabetik olmayan bir insanda kan şekerimiz sürekli normal aralıklarda metabolizmamız tarafından ayarlanmaktadır.
Çağımızın ana insanlık problemlerinden biri olan obezite ve fazla kilolu olmanın da önüne geçme alışkanlığımızı Ramazan ayında geliştirebiliriz. Abur cubur atıştırmalardan kurtulabiliriz. Bazı beslenme alışkanlıklarımızı Ramazan ötesinde uyguladığımızda daha sağlıklı bir hayatımız olabileceğini düşünüyorum. Sonuç da bütün dünyada en çok desteklenen diyet türü aralıklı oruç tutmak olduğuna dair birçok kanıt ve yayın var. Sağlıkla kalın sevgili okuyucularım.
You can reach us at any time with our online services.
Our Cookie Policy
To provide you with a better service, we use cookies on our website. You can accept or obtain detailed information. Detailed information: COOKIE POLICY