.



Haberler

Organ Bağışı Haftası: “Bağışlanan Her Organ, Filizlenen Bir Hayattır”


Organ Bağışı Haftası: “Bağışlanan Her Organ, Filizlenen Bir Hayattır”

Yayınlanma Tarihi: 05 11 2025


Her yıl 3–9 Kasım tarihleri arasında kutlanan Organ ve Doku Bağışı Haftası, toplumda organ bağışı konusunda farkındalık oluşturmak, bilgi eksikliğini gidermek ve gönüllü bağışçı sayısını artırmak amacıyla düzenlenmektedir. Bu özel hafta boyunca sağlık kuruluşları, kamu kurumları ve sivil toplum örgütleri tarafından çeşitli etkinlikler, seminerler ve bilgilendirme kampanyaları gerçekleştirilmektedir.

Organ Bağışı Nedir?

Organ bağışı, bir kişinin hayattayken veya öldükten sonra, organ ve dokularını nakil bekleyen hastalara verilmesi için izin vermesi anlamına gelir. Hayattayken yapılan bağışlarda genellikle bir böbrek veya karaciğerin bir kısmı alınabilir. Beyin ölümü gerçekleşmiş bireylerde ise kalp, akciğer, karaciğer, böbrek, pankreas, ince bağırsak gibi hayati organların yanı sıra kornea, kemik, kalp kapağı gibi dokular da bağışlanabilir.

Neden Önemlidir?

Türkiye’de ve dünyada binlerce hasta, yaşama tutunmak için bir organ nakli beklemektedir. Sağlık Bakanlığı verilerine göre ülkemizde on binlerce kişi organ bekleme listelerinde yer almakta, ancak yeterli bağış bulunamadığı için her yıl birçok hasta hayatını kaybetmektedir. Oysa bir donör, bağışladığı organ ve dokularla 8 kişiye kadar yeni bir yaşam, daha fazla sayıda kişiye de sağlıklı bir gelecek armağan edebilir.

Organ Nakli Süreci Nasıl İşler?

Organ nakli süreci titizlikle yürütülen, yasal ve etik kurallar çerçevesinde denetlenen bir süreçtir. Beyin ölümü tanısı konulan hastalarda, organ bağışı için kişinin önceden beyanı ya da ailesinin onayı gereklidir. Bağışlanan organlar, tıbbi uygunluk kriterlerine göre nakil merkezlerine yönlendirilir. Tüm süreç, Sağlık Bakanlığı Organ ve Doku Nakli Hizmetleri Yönetmeliği kapsamında merkezi bir sistemle yönetilmektedir.

Organ Bağışı Nerede ve Nasıl Yapılır?

Organ bağışında bulunmak isteyen vatandaşlar, il sağlık müdürlüklerine, devlet ve üniversite hastanelerine, organ nakli merkezlerine ya da aile hekimliklerine başvurarak bağış formu doldurabilirler. Kişi bağış yaptığında kendisine bir organ bağış kartı verilir; ancak unutulmamalıdır ki, beyin ölümü gerçekleştiğinde son kararı yine kişinin yakınları vermektedir. Bu nedenle, bağış kararı mutlaka aile bireyleriyle paylaşılmalıdır.

Toplumda Yanlış Bilinenler

Organ bağışıyla ilgili yanlış inanışlar, bağış oranlarının düşük olmasında önemli bir etkendir. En sık rastlanan endişelerden biri, “organlarım kötüye kullanılır mı?” veya “bağış yaparsam tedavim yarıda mı bırakılır?” sorularıdır. Oysa ülkemizde organ bağışı ve nakil işlemleri tamamen yasal düzenlemelere tabidir ve Sağlık Bakanlığı’nın denetiminde, etik kurulların kontrolüyle yürütülmektedir.

Dini Açıdan Organ Bağışı

Diyanet İşleri Başkanlığı da organ bağışını insan hayatını kurtarmak açısından bir iyilik ve sadaka-i cariye olarak değerlendirmektedir. 1980 yılında alınan fetva doğrultusunda, kişinin rızasıyla yapılan organ bağışının dinen caiz olduğu belirtilmiştir.

Farkındalık İçin Herkesin Sorumluluğu Var

Organ bağışı, sadece sağlık sisteminin değil, tüm toplumun ortak sorumluluğudur. Eğitim kurumlarında, medyada ve sosyal platformlarda yapılacak bilinçlendirme çalışmalarıyla bağış bilincinin artması, birçok insanın yaşam umudu anlamına gelmektedir.

Sonuç

Organ Bağışı Haftası, bir farkındalık çağrısıdır. Her bir birey, “ben öldükten sonra da birine hayat verebilirim” düşüncesiyle hareket ederse, binlerce kişi için umut ışığı yakılabilir. Unutulmamalıdır ki, bağışlanan her organ, yeniden atan bir kalp, yeniden nefes alan bir akciğer ve yeniden gülen bir yüz demektir.




Hızlı Erişim

Çevrimiçi hizmetlerimizle bize her an ulaşabilirsiniz.